Aynen böyle olmuş: Ülkemizin hatırlı zenginlerinden ve iş dünyasının ileri gelenlerinden ve daha da önemlisi “elektrikle çalışan yerli marka otomobili” üretsin diye seçilen 5 babayiğitten biri olan işadamı, İstanbul Boğaziçi’nde Rumelihisarı’nda ikinci grup tarihi tescilli eski eser binayı “müze yapacağım” diye izin almış, kendine lüks villa yaptırmış.
Patlıcan ektim.
Patates çıktı.
Böylesi çok oluyor.
Kim arar, kim sorar!
Adalete gitsen.
Adalete de güven kalmadı.
Şimdi bulurlar birkaç “parlatma yazarı”  Rumelihisarı’ndaki binayı gezmeye götürüler ve onlar da ertesi gün gazetelerinde; “Bina çok harika olmuş, güzelce yenilenmiş, İstanbul için tarihi kazanç, binanın plan karakteri ve mimari niteliği olduğu gibi korunmuş” diye yazarlar.
Kapanır gider.

* * *

AVRASYA Tüneli için de harika bir proje, ağır inşaat sanayinin son seçkin örneği ve yüksek mühendisliğin ulaşabildiği son nokta, ülkemizin kazancı diye yazılıp tanıtılmıştı.
Kimsenin şüphesi yok.
Kesinlikle harika proje.
Kesinlikle ülke için kazanç.
Sorun kesinlikle “niçin AVRASYA Tüneli’ni yaptınız” değil. Asıl soru şu: İstanbul gibi nüfusu yaz aylarında 20 milyona dayanan ve Asya ile Avrupa arasında gidiş gelişin 2 saati bulduğu bir kentte neden garanti verilen araç sayısı 24 yıl 5 ay boyunca, sabit olarak günde 68.000 olarak belirlendi?
Ve daha da önemlisi:
İlk yıl günlük 20 bin araç.
İkinci yıl günlük 30 bin.
Üçüncü yıl 40 bin.
Dördüncü yıl 50 bin.
Ve beşinci yıldan sonra da geçiş garantisi sabit olarak 68.000 araç diye AVRASYA projesi yapılsaydı; ilk yıldan 25 yılın sonuna kadar Hazine’ye bir yük binmeyecekti.
Adaletsizlik doğmayacaktı.
Sadece geçen ödeyecekti.

* * *

Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Osmangazi Köprüsü de aynı titizlikle; “Hazine’ye yük binmeyecek yani geçmeyenden de geçiş ücreti alan Deli Dumrul modeli” olmayacak hesaplar gözetilerek ihaleye çıkarılsaydı. Hastaneler de aynı duyarlı ve halkın vergisini gözeten hassasiyetle yaptırılsaydı 2018 yılında 6.2 milyar TL Hazine garantisini açıktan ödemek zorunluluğu doğmayacaktı.
Köprülere:
3.6 milyar TL.
Hastanelere:
2.6 milyar TL.
Garanti parası ödenecek.
Daha net yazayım: Halktan toplanan vergilerden bir yılda 6.2 milyar lira geçilmeyen köprülere ve gidilmeyen hastanelere açıktan ödenecek.

* * *

AVRASYA Tüneli’ni yapanlar, onu 24 yıl 6 ay işletecekler ama yatırdıkları parayı ilk 5-6 yılda toplayacaklar,  Osmangazi Köprüsü ile Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yapanlar da yatırdıkları parayı 3-4 yılda toplayacaklar fakat 15-20 yıl toplamaya devam edecekleri iddiaları dolaşıyor.
Köprü yapmaya...
Tünel açmaya...
Hastane kurmaya...
Havaalanı kondurmaya...
Kimse karşı değil.
Yerli ve yabancı şirketler, yerli ve yabancı bankalar zengin edildi. Keser döner, sap döner. Gün gelir hesap döner. Bugün “Gidip gördük çok da güzel olmuş...” diye paralatma yazanlar, yarın kim güçlüyse onun safına geçerler.
Patlıcan ektin.
Acı patates çıktı.