Osteoporoz “gözenekli kemik” anlamına gelir. Mikroskop altında incelendiğinde sağlıklı kemik bal peteğine benzemektedir. Osteoporoz ortaya çıktığında, bal peteğindeki delikler ve boşluklar sağlıklı kemikten çok daha büyüktür. Osteoporotik kemikler yoğunluğunu veya kütlesini kaybeder ve anormal doku yapısını içeriyor. Kemiklerin yoğunluğu azaldıkça zayıflarlar ve kırılma olasılıkları artar. Kemik erimesi yaşla beraber artarken, kadınlarda erkeklerden yaklaşık dört kat daha fazla görülür. Şimdi, Kemik erimesi (osteoporoz) nasıl anlaşılır? Belirtileri ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenlere bir göz atalım…

KEMİK ERİMESİ (OSTEOPOROZ) HAKKINDA

Kemik, güçlü kollajen lifleri ile birbirine bağlı minerallerden, özellikle de kalsiyum tuzlarından oluşur. Kemiklerimiz, x-ışınlarında (röntgen) kolayca görülen kalın, sert bir dış kabuğa (kortikal veya kompakt kemik denir) sahiptir. Bunun içinde bal peteği benzeri bir yapıya sahip yumuşak, süngerimsi bir kemik ağı (trabeküler kemik) vardır.

Kemik sürekli kendini yenileyerek yaşayan, aktif bir dokudur. Eski kemik dokusu osteoklast adı verilen hücreler tarafından parçalanır ve yerine osteoblast adı verilen hücreler tarafından üretilen yeni kemik materyali eklenir.

Eski kemiğin parçalanması ile yeni kemik oluşumu arasındaki denge hayatımızın farklı evrelerinde değişmektedir.

Çocukluk ve ergenlikte yeni kemik çok hızlı bir şekilde oluşur. Bu, kemiklerimizin daha büyük ve daha güçlü (daha yoğun) büyümesini sağlar. Kemik yoğunluğu, 20'li yılların ortalarından 30’lu yaşlara kadar doruğa ulaşır.

Bundan sonra, yeni kemikler eski kemiklerin parçalanmasıyla aynı oranda üretilir. Bu, yetişkin iskeletinin 7-10 yıl boyunca tamamen yenilendiği anlamına gelir.

Sonunda, yaklaşık 40 yaşından itibaren kemik yapısı değiştiğinden daha hızlı bir şekilde parçalanmaya başlar, bu nedenle kemiklerimiz yavaş yavaş yoğunluğunu yitirmeye başlar.

Yaşlandıkça hepimizde bir miktar kemik kaybı olur, ancak kemik erimesi (osteoporoz) terimi sadece kemikler oldukça kırılgan hale geldiğinde kullanılır. Kemik osteoporozdan etkilendiğinde, bal peteği yapısındaki delikler büyür ve toplam yoğunluk daha düşüktür, bu nedenle kemiğin kırılma olasılığı daha yüksektir.



KEMİK ERİMESİ NASIL ANLAŞILIR? BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kemik erimesi sıklıkla belirti vermez. Sahip olabileceğinizin ilk işareti, basit bir düşme veya kazada (düşük etkili bir kırılma olarak bilinir) kırdığınız zamandır. Kırıklar en çok kalça, omurga veya el bileğinde görülür. Omurga kırıklarına bağlı sırt ağrısı, boy kısalması, omurgada şekil bozuklukları oluşabilir. Osteoporoz seyrinde görülen kalça kırıkları hem yaşamı tehdit eder hem de bireyin yaşam kalitesini azaltabilir.

KEMİK ERİMESİ RİSK FAKTÖRLERİ

Kemik erimesine bağlı risk faktörleri; değiştirilemeyen ve değiştirilebilen risk faktörleri olarak ikiye ayrılır. Hastalığın tedavisinde ve kırıkların önlenmesinde değiştirilebilen risk faktörlerinin düzeltilmesi önem taşımaktadır.

[old_news_related_template title="Diz önü ağrısı nedir? Nedenleri ve tedavisi..." desc="Diz önü ağrısı genellikle fiziksel olarak aktif olan kişilerde görülmektedir. Yaşam kalitesini etkileyen diz önü ağrısı, kişiye merdiven inip-çıkmadan çömelip-doğrulmaya dek birtakım zorluklar yaşatmaktadır. Peki, Diz önü ağrısı nedir? Nedenleri ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri haberimizde bulabilirsiniz..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/08/05/iecrop/diz-shutterstock_16_9_1565013354.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/saglik/diz-onu-agrisi-nedir-nedenleri-ve-tedavisi-szcu2-5266991/"]

Değiştirilemeyen risk faktörleri:

- Yaş
- Cinsiyet (kadınlarda daha sık görülür)
- Aile öyküsü (ailesinde osteoporoz olan kişilerin hastalığa yakalanma riski daha fazladır)
- Menopoz
- Rahmin ameliyat ile alınması (histerektomi)
- Daha önceki kırıkları olan kişiler
- Uzun süre kortizon tedavisi alan kişiler
- Romatoid artriti olanlar
- Çölyak hastaları
-Chron hastaları
- Kronik obstrüktif akciğer (KOAH) hastaları
- Astımı olan kişiler
- Tiroid hastalıkları olanlar
- Böbrek taşı olanlar
- Kanser hastaları
- Hipogonadizmi (testis fonksiyonlarında yetersizliğe neden olan hastalık) olan erkekler

Değiştirilebilen risk faktörleri:

- Sigara kullanımı
- Aşırı alkol tüketimi
- Beslenme sorunları
- Aşırı zayıflık
- D vitamini yetersizliği
- Yetersiz egzersiz
- Düşük kalsiyum alımı
- Sık düşmeler

Bazı ilaçların kullanımı osteoporoz riskini arttırmaktadır. Bu ilaçlar şöyle sıralanabilir: Epilepsi ilaçları, meme kanseri için kullanılan bazı ilaçlar, kortizon, proton pompa inhibitörleri, selektif seratonin geri alım inhibitörleri, tiroid hormon tedavisi, lityum, metotrexat, antiasitler.

KEMİK ERİMESİ TEDAVİSİ

Osteoporoz tedavisinin amacı, kemik kaybını azaltarak veya tercihen kemik yoğunluğunu ve kuvvetini artırarak kemik kırıklarının önlenmesidir. Her ne kadar osteoporozun erken saptanması ve zamanında tedavisi gelecekteki kırık riskini önemli ölçüde azaltabilse de, osteoporoz için mevcut tedavilerin hiçbiri tam tedavi değildir. Başka bir deyişle, osteoporoz ile zayıflamış olan kemiği tamamen yeniden yapmak zordur. Bu nedenle osteoporozun önlenmesi tedavi kadar önemlidir. Aşağıdakiler kemik sağlığını korumak ve kemik erimesi tedavisi için korunma önlemleridir:

Sigarayı bırakmak da dahil olmak üzere, aşırı alkol alımını azaltmak, düzenli egzersiz, yeterli kalsiyum ve D vitamini alımı ve dengeli beslenmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri.

Kemik kaybını durduran ve alendronat, risedronat, raloksifen, ibandronat, kalsitonin, zoledronat gibi kemik gücünü artıran ve teriparatid gibi kemik oluşumunu artıran ilaçlar.