Yazdığı 7 kitaptan 3’ü Harvard Üniversitesi Kütüphanesi’ne giren Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay toplumu sağlıklı yaşam üzerine yıllardır uyarıyor. “Tek hayalim ve idealim var; sağlıklı bir toplum ve sağlıklı bir gençlik” diyor her fırsatta. Uzun yıllardır İngiltere’deki beslenme ve davranış bilimi araştırma grubunun içindeki doktorlardan olan Karatay, bilimsel verilerle neyi, neden yemememiz gerektiğini anlatırken yapılması gerekenleri de sıralıyor.

[caption id="attachment_4800159" align="alignnone" width="880"] Canan Karatay, “Şişmanlık çocuklar ve gençlerde en büyük problem” dedi.[/caption]

- Yıllardır her yerde ‘Şeker en tatlı zehirdir” diyorsunuz. Uyarılarınız toplumda yer etti mi?

Çok güzel bir farkındalık oluşuyor. 7 kitabım toplamda 1.5 milyondan fazla sattı. Sağlık ve beslenme konusunda halkın gözü açıldı. Halkımız bilinçlendi ve sorgulamaya başladı. Neden, nasıl, ne yiyeyim? diyor. Doğal besinlere yönelmeye başladı. Bu bir devrimdir diye düşünüyorum. 8 sene oldu ilk kitabım çıkalı. O günden bu güne epeyce yol aldık.

BEBEKLER OBEZ DOĞUYOR

- Ulusal Beslenme Konseyi kuruldu ve ilk toplantıda bazı veriler açıklandı. Buna göre ülkemizde her 3 erişkinden birisi obez, birisi de fazla kiloluymuş. Farkındalık arttıysa neden bu sayı gerilemiyor?

Obezite artmıyor aslında zaten çok artmış durumda, senelerden beri. Ancak yeni görmeye başladılar. Bebekler obez doğuyor. Üç yaşındaki çocukların karaciğeri yağlı. Konsey bunu söylemiş ne olur, söylememiş ne olur? Senelerdir görmüyor muyuz? Bizler bunu yıllardır anlatmaya çalışıyoruz. 2011’de çıkan kitabımda bunu söylüyorum. Amerika’yı yeniden keşfetmeyelim. Bütün dünya bu konunun üzerine yıllardır gidiyor.

- Bir de Türkiye’nin beslenme haritası çıkarılıyor. Son 7 yılda kadınlarda obezitenin arttığı ve daha fazla görüldüğü belirlenmiş. Kadınların obeziteye yatkınlığı daha mı fazla?

Bir kere kadınların hormonal dengesi erkeklere göre çok daha farklı. Genetik olmasına imkan ve ihtimal yok. Bu bir yaşam biçimi bozukluğudur. Beslenme bozukluğudur. Doğal beslenmeden uzaklaştığımız için oluyor. Hanımlarda neden daha çok, çünkü durmadan hormon veriyorlar. Doğum kontrol hapı, gebelik sırasında şeker yüklemesi gibi... Şeker yüklemesi yapılanların büyük çoğunluğu obez oluyor ve çocukları da obez oluyor. Bunu senelerdir söylüyorum ve suçlanıyorum. Neden bu kadar arttı, çünkü gıda endüstrisi hakiki besin üretmiyor. Hakiki besinler tam olarak vücudumuza girmiyor. Çocukluktan itibaren başlıyor bu. Bakın 22 Nisan’da İngiltere’de yeni yayınlanan yazı önümde. Şişmanlık çocuklar ve gençlerde en büyük problem.

DEPRESYONU ARTIRIYOR

- Çocuklardaki şişmanlığın en önemli nedeni nedir?

Bu ana rahminden başlıyor. Gösterildi ki anneler hamile kalmadan önce şişmansa çocukları da şişman doğuyor. Ben İngiltere’de beslenme ve davranış bilimi araştırma grubunun içindeki doktorlardan biriyim. Oxford kaynaklıdır. Ergenlik çağındaki şişmanlık çocuklarda anksiyete (kaygı bozukluğu) ve depresyonu artırıyor. Bizim ülkemizde bu kadar kavga var. Çocuklar birbirini neredeyse kesip bıçaklıyor. Çünkü yanlış beslenme şekli beyni bozuyor. Yanlış beslenme, özellikle şekerli içecekler, mısır şurubu vs. saldırganlık yapıyor. Ana rahminden itibaren çocukları kontrol atına almak zorundayız. Bu nedenle, ana rahmindeki bir bebeği yoğun şekerli içeceğe maruz bırakmamız yanlıştır, diyorum. Paketlenmiş her türlü gıda... Şeker ve üç beyaz (rafine un, rafine şeker, rafine tuz) ve trans yağlar bütün vücudu bozuyor.

- Yanlış beslenme beyni nasıl bozuyor?

Yediğimiz her besin, her gıda beyne geçmez. Beyne geçecek besinler süzgeçten geçer. Bu süzgeçten geçmek için beyinde bir engel vardır biz buna bariyer deriz. İşte insülin direnci olan kişilerde bu bariyer yıkılıyor. Yıkılınca da beyne her türlü zararlı madde girebiliyor. Kişilik bozukluğu, depresyon, anksiyete, Parkinson, Alzheimer hastalığı... Bütün bunların temelinde insülin direnci yatıyor.

YARIN: Trans yağların vücuda etkileri nelerdir?