Türkiye’de 2020-2021 eğitim öğretim yılında, 74’ü vakıf üniversitesi, 4’ü vakıf meslek yüksekokulu ve 129’u devlet üniversitesi olmak üzere toplamda 204 üniversitenin faaliyet gösteriyor. Dünya üniversiteleri sıralamasına göre, Türkiye’den ilk 500’e sadece bir üniversite girebildi.

MECLİSE ARAŞTIRMA ÖNERGESİ VERDİ

CHP Bursa Milletvekili Yüksel Özkan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, üniversitelerin sayılarının artması ile birlikte az sayıda tercih yapılan bölümlerin çoğalması, buna bağlı olarak akademik ve idari personel kadrosu fazlalığı yaşanması, üniversitelerde akademik olarak zayıflama ve genç işsizler ordusu oluşmasının önüne geçilmesi amacıyla, Meclis Araştırma Önergesi verdi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Yüksel Özkan, dünya üniversiteleri sıralama kuruluşu olan Times Higher Education (THE) tarafından yayınlanan “2022 Dünya’nın En İyi Üniversiteleri” sıralamasında, Türkiye’den ilk 500’e sadece bir üniversitenin (vakıf) girebildiğini ve Türk üniversitelerinin eğitim alanında önceki yıllara göre çok fazla gerilediğini belirtti.

"7 MİLYON ÖĞRENCİ DEVLET ÜNİVERSİTELERİNDE"

Özkan, yaklaşık 7 milyon 600 bin öğrencinin devlet üniversitelerinde, 645 bin öğrencinin de vakıf üniversitelerinde öğrenim gördüğünü söyledi.

AKP hükümeti tarafından 2011 yılında Devlet Planlama Teşkilatı’nın kaldırıldığının altını çizen Özkan, "Hükümet, 'Her İle Bir Üniversite' politikası ile onlarca yeni üniversite açtı ve binlerce genci mezun etti. Hatta diploma verilen ve 'apartmandan dönüştürülen üniversitelerden' mezun olan gençlerin büyük çoğunluğu diplomalı işsizler ordusuna katıldı. Yeni alınan karar ile sınav baraj puanın kaldırılmasıyla öğrenci sayısının artırılması hedef alındı" dedi.

"EĞİTİM YAP BOZA DÖNDÜ"

"Bu durum her yıl dünya başarı sıralamasında geriye düşen üniversitelerimizin, akademik yönden zayıflamasına neden olacak" diyen Özkan, "Hükümetin iki yılda bir Milli Eğitim Bakanı değişikliği yapması, her yeni bakanın ise farklı bir sistem uygulama anlayışı, ilk okuldan üniversiteye kadar olan eğitim sistemimizi adeta deneme tahtasına çevirmiştir. Bir tarafta sanayi üretiminde 'ara eleman' sorunu yaşayan sektörler çalıştıracak insan kaynağı sıkıntısı yaşarken, diğer taraftan ise diplomalı işsizler çoğalmaktadır" şeklinde konuştu.

"ÖĞRENCİDEN ÇOK PERSONEL VAR"

Özkan, "Özellikle vakıf üniversiteleri ve yeni kurulan taşra üniversitelerin gençler tarafından tercih edilmemesi ve her yıl binlerce boş kontenjanı kalmasına rağmen, devlet üniversitelerinde akademik ve idari personeller, kimi bölümlerde öğrenci sayısından çok daha fazla. Sayıştay raporlarına da yansıyan bu durum, kişiye özel akademik kadro anlayışının da bir eseri. Yanlış eğitim politikaları yüzünden, kamu kaynakları israf edilmekte ve ülke gençleri bu politikalar ile adeta savrulmakta" ifadelerini kullandı.