"Aile hekimliği çalışanları yıllar içinde büyük hak ediş kayıplarına maruz kaldı. Tüm çalışanlarda olduğu gibi aile hekimliği çalışanları da enflasyon altında yapılan zamlardan maalesef nasibini aldı" diyen Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası(AHESEN) Başkanı Dr. Gürsel Özer, şunları söyledi:

2022 bütçesinde aile hekimliği hizmetleri için ayrılan bütçe yüzde 29 artırıldı. Ancak Bakanlık bütçesi içindeki payı ise son 3 yılda, 2020: yüzde 18, 2021: yüzde 14, 2022: yüzde 12 olarak ele alındı. Rakamlar açıkça gösteriyor ki tedavi edici hekimlik uygulamaları yeni gözde oldu ve ülkenin sağlık açısından geleceği olan koruyucu hekimlik uygulaması ikinci plana atıldı. Aile hekimliği çalışanları yıllar içinde büyük hak ediş kayıplarına maruz kaldı.

Tüm çalışanlarda olduğu gibi Aile hekimliği çalışanları da enflasyon altında yapılan zamlardan maalesef nasibini aldı ve hatta kamuda çalışıp da asgari ücretin altında maaş alan belki de tek meslek grubu haline getirildi. 2021 yılında hiç nüfusu olmayan aile hekimleri 4900 TL, aile sağlığı çalışanları için 2.700 TL hak ediş almışlardır.

Elbette nüfusları artarsa ek ödemelerle maaşları da artmış olacaktır. Ancak asgari ücretin altında çalışan ASÇ, yoksulluk sınırında çalışan Aile Hekimini uygulamaya nasıl dahil edilecektir? 3700’ler seviyesinde olan kayıtlı kişi sayısı hedeflenen 2500’lere nasıl düşürülecektir?

Türkiye genelinde yüzde 10’lar seviyesinde olan ASÇ açığını nasıl kapatılacaktır? Maalesef bu soruların yanıtları bulunamıyor. Uygulamayı tıkayan bu ödeme sistemi ivedilikle değiştirilmelidir. 0 nüfusa hak ediş, asgari ücretin kesinlikle üzerinde ve işçi maaşları civarında olmalıdır. Aile hekimliği uygulamasının sürdürülebilmesi için maaşlarda güncelleme elzemdir. Tüm Kamu sağlık çalışanları hak ettiği ücret artışını almalıdır” dedi.

AİLE HEKİMLERİ HEKİMLİK MESLEĞİNİN YANI SIRA İŞLETMECİDİR

Aile hekimlerinin kamuoyu gündemine gelen her türlü zam ve artıştan etkilendiği belirten AHESEN Başkanı Dr. Gürsel Özer, şunları söyledi:

Aile hekimleri hekimlik mesleğinin yanında bir işletme yönetmektedir. Kira, doğalgaz, elektrik ve sarf malzemelerine yapılan her türlü artış Aile hekimliği çalışanlarını direk ilgilendiren rakamlardır. Aile hekimleri, kira öderler ve aile sağlığı merkezinde görülen her şeyin ücretini ödeyerek tedarik ederler.

Aile hekimleri alt işveren statüsü ile temizlik için personeli ve sınıflama için kriterler uygun ise sağlık personeli çalıştırabilir. Tüm bu giderler için cari gider ödemesi adı altında ödeme alırlar ve bu ödemeler için yıllık artış memur maaş zammına göre yapılır. Son bir yılda cerrahi eldiven 25’den 75 TL’ye, gazlı bez 225 TL’den 600 TL’ye, Batikon 25 TL’den 60 TL’ye, defibrilatör pedi 270 TL’den 580 TL’ ye yükseldi.

İstanbul’da kiralar yüzde 78 oranında, Türkiye genelinde ise ortalama yüzde oranında 50 arttı. Asgari ücret ise yüzde 40,6 oranında artırıldı Bu örnekler her geçen yılın tekrarıdır ve cari giderleri uygulamanın sürdürülmesi için kritik sınırlara dayandığının kanıtıdır.

Yıllık açıklanan TUİK enflasyonları ASM’lerin bir işletme olarak devamını imkânsız hale getirmiştir. Gerek hak ediş kayıpları, gerekse yetersiz cari artış yeni açılan ASM’lerde asgari ücretin altında veya yoksulluk sınırındaki maaş, aile hekimliği uygulamasından kaçışları hızlandırmıştır. Kamuda çalışan hekim, ebe ve hemşireler Aile hekimliği uygulamasına geçiş tercihlerini sonlandırmıştır.

Kamuoyundaki algının aksine, duyurulan 2500-5000 TL arasında zam yapılacak kanun tasarısı torba yasaya eklendi. Bir gün sonra ise Sayın Bakan’ın açıklaması ile bunun emekliliğe yansıyacak bir iyileştirme olduğunu söylendi. Tek hekimlere yapılmasının ilanına diğer sağlık çalışanları tepki gösterdi ve böylelikle çalışma barışı bozuldu. Hakkınız ödenmez dediler ve ödenmedi.

YURT DIŞINA GİDEN HEKİM SAYISI 10 YILDA 25 KAT ARTTI

Türkiye’de 1000 kişiye 1,5 doktor düşerken bu sayı AB ortalamasında 1000 kişiye 3,3 doktor olarak görülmektedir. Tıbbı malzeme ve yatak sayısı olarak da AB ortalamasının yine altlarındayız. Buna rağmen pandemi de insanüstü çalışma ile en az sorun yaşanılan ülkelerden biri olduk. Şiddete seyirci kalınması ve maaşlardaki erime, özellikle genç meslektaşlarımızı yurt dışında çalışmaya itti.

Türkiye'den yurt dışına giden hekim sayısı son 10 yılda 25 kat arttı.  Meslek ehliyeti olarak bilinen "Good Standing (İyi Hâl) belgesi alabilmek için Türk Tabipleri Birliği'ne (TTB) başvuran hekim sayısı, 2010'ların ilk yıllarında 40 civarıyken, 2020'de 1000'e yaklaştı. 22 Aralık 2021 tarihi itibarı ile bu sayı 1361 sayısına ulaştı.

1 Temmuz 2021 tarihinde yayınlanan yönetmelik maalesef maddi kayıpları ve kaygıları karşılamada son derece yetersizdir.

Bu sebeple ödeme ve sözleşme yönetmeliği kaldırılmalıdır. Aile hekimliği uygulaması alanında faaliyet gösteren STK’larla birlikte yeni bir ödeme sözleşme yönetmeliği hazırlanmalıdır.

Meclise sunulan ek ödeme kalemlerini maaşlara yansıtan yasa tasarısı meclis komisyonlarına sevk edilmeli, aile hekimliği çalışanları bu kapsama alınmalı ve en az 2500-5000 TL tutar (eğitim durumu, çocuk sayısı, çalışılan yıl sayısı vs. kriterlere göre ) emekliliğe yansıtılmalıdır.

Aile hekimliği uygulamasının sürdürülür olması için memur maaş zam oranın, enflasyon oranında artış ve % 50 iyileştirme olarak belirlenmelidir.

Aile hekimliği çalışanlarından yapılan kesintilerin döner sermayeye aktarılmasından vazgeçilmelidir.

Hak ediş ve cari gider ödeme kalemleri diğer kamu çalışanları ile farklılık göstermektedir. Yıllık memur maaş zam oranları ihtiyacı karşılamamaktadır. Aile hekimliği çalışanlarının hak ediş görüşmeleri, aile hekimliği alanında faaliyet gösteren ve en çok üyesi olan sendika ile yapılmalıdır.