Günlük yaşamda o kadar çok toksinle karşı karşıyayız ki artık onların etkilerine karşı savunmasız durumdayız. Üstelik sadece kirli hava, yiyecek ve içecek yoluyla değil evimizde de sağlığımızı ciddi anlamda tehdit eden kimyasal maddelere maruz kalıyoruz. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk bizi çoğu zaman farkında olmadan zehirleyip, başta kanser olmak olmak üzere birçok ciddi hastalığa neden olan bu tehlikeleri şöyle açıkladı…

[caption id="attachment_7292952" align="alignnone" width="1200"] Prof. Dr. Osman Erk[/caption]

Radon gazı


Radon kokusuz, tatsız, renksiz, doğal radyoaktif bir gazdır; toprak ve kayalar üzerinde var olan uranyumun parçalanması sonucu oluşur. Binaların üzerine konuşlandığı taş ve kayalardan; granit, tuğla gibi yapı malzemelerinden sızan radon gazı akciğer kanseri için sigaradan sonra ikinci önemli risk faktörüdür. Birçok binaya, iyi izolasyon yapılmamış temellerdeki çatlaklardan, tesisatlardaki ve duvar arasındaki boşluklardan sızar. Müstakil binalarda, zemin ve bodrum katlarında radon birikimi daha fazladır. Bu gaz toz ve diğer parçacıklara tutunarak akciğerlere yerleşir. Suda eriyebilme özelliğine sahiptir, yeraltı sularında erimiş halde radon bulunabilir. Evlerde bulunan doğalgaz da bir miktar radon içerir. Radondan korunmak için evler sık sık havalandırılmalı; özellikle bodrum katlardaki taban ve duvar çatlakları kapatılmalı ve yeni yapılan binaların radona dirençli olmasına dikkat edilmelidir.


Koku


Kokulu ve kokusu doğal olmayan her şey toksiktir. Yeni boyanmış duvarlar, yeni arabalar birçok toksik kimyasal madde yayar. Bu kokular ortadan kalkıncaya kadar koku kaynağından uzak durulmalıdır. Eski zamanlarda doğal çiçek ve bitkilerden üretilen parfüm ve deodorantlar günümüzde sentetik petrokimyasal ürünlerden yapılır. Koku giderici spreyler havadaki kötü kokuları yok etmez, kötü kokuları örter veya burun yollarını kaplayarak koku almayı engeller. Oda spreyleri genellikle amonyak, naftalin, fenol, kserol, etanol ve formaldehit gibi kanserojen olabilen bileşikleri içerir.


Mobilya


Mobilyalar yapıştırıcı, vernik, boya ve cila gibi birçok kimyasal toksik madde içerebilir. Mobilyalardan yayılan formaldehit ve yangın geciktiriciler sağlık açısından olumsuz etkilere yol açar. Formaldehit alerjik ve kanserojen bir madde olarak kabul edilir. Yapılan çalışmalarda evlerin özellikle oturma odalarında ve mutfaklarda formaldehit düzeyi toksik seviyelerde bulunmuştur. Dolayısıyla yeterince havalandırılmış ve kokusuz ahşap mobilyalar tercih edilmelidir.


Giysi


Giysilerin üretim ve yıkanma aşamasında kullanılan kimyasal maddeler özellikle nehirlere deşarj edilerek çevre kirliliğine ve kanserojen etkiye yol açmaktadır. Giysilerin birçoğu naylon, polyester, akrilik gibi sentetik materyallerden yapılmaktadır. Giysilerin üzerinde bulunan boyalar, formaldehit ve güve önleyici kimyasallar en çok bilinen toksik bileşiklerdir. Bu nedenle yün ve pamuk gibi doğal materyallerden yapılmış giysiler tercih edilmelidir. Öte yandan kuru temizlemede kullanılan kimyasallar zehirlidir. Bu işleme tabi tutulan giysi ve eşyalar uçucu bir kanserojen olan tetrakloretilen yayar. Dolayısıyla kullanılmadan önce iyice havalandırılmalıdır.


Kozmetik


Banyo ve çamaşırlarda kullanılan malzemelerin büyük çoğunluğu toksik kimyasal maddeler barındırır. Birçok diş macunu, gargara,  saç spreyi,  parfüm, cilt losyonu, deodorant, kolonya, tıraş losyonu, tıraş köpüğü, nemlendirici gibi kişisel bakım ürünlerinde BHT (Butillendirilmiş Hidroksi Toluen), BHA (Butil Hidroksi Anisol), paraben ve formaldehit gibi toksik maddeler vardır ve kolayca vücuda absorbe olurlar. BHA koruyucu ve antioksidan amaçlarla kullanılan ve E320 kodu ile bu ürünlerde yer alan kimyasal toksik bir maddedir. Deodorantların bir kısmında alüminyum vardır. Alüminyum kanserojen ve nörotoksik bir bileşiktir. Güzellik kremlerinde bulunan paraben maddesi de aynı şekilde toksik ve kanserojendir. Kişisel bakım ürünlerinin yanı sıra çamaşırlarda kullanılan şampuan, koku giderici, deterjan, beyazlatıcı, leke giderici ve yumuşatıcıların çoğu toksik kimyasal maddeler içerir.


Halı


Kapalı mekanlardaki kirliliğin en önemli nedenlerinden biridir. Doğal materyaller yerine çoğunlukla PVC, naylon, polyester, akrilik, poliüretan, lateks gibi plastik malzemelerden yapılan halılar fazla miktarda toz tutar ve klozetlerden binlerce kat daha fazla bakteri, küf ve mantar içerirler. Özellikle yeni olan ve sentetik liflerden yapılmış halılarda birçok toksik kimyasal madde bulunur. Yapıştırıcılar, alev geciktiriciler-boyalar, leke önleyici kimyasallar, güve ilaçları ve nem önleyici kimyasallar bunlardan bazılarıdır.  Temizleyici kimyasallar da toksiktir. Çoğu naftalin, etanol, amonyak ve kanserojen olduğu bilinen leke çıkartıcı olarak kullanılan perkloretilen içerir. Dolayısıyla halılar temizlendikten sonra uzun süre kurutulmalı ve sonra kullanılmalıdır. En doğrusu halıları deterjan yerine sirkeli su ile temizlemektir.