İki buçuk yıl önce...
Ekim 2019’da,
SÖZCÜ yazarı Saygı Öztürk’ün “Menzil/Bir Tarikatın İki Yüzü” kitabı yayımlandı. Öztürk, Menzil tarikatının şeyhlerinden Saki Erol’a, “Ama, Menzilcilerin Sağlık Bakanlığı’nı ele geçirdiği biliniyor” dedi. Şeyh Erol şu bilgileri verdi: :

“... Doğru, Recep Akdağ’ı tanıyorum. Buraya (Menzil’e) gelmiş gitmiş. Sağlık Bakanlığı, Menzil cemaatine bağlı diye liyakatsız bir insanı almışsa vallaha o doğru değildir. Bir genelleme yapıyorlar. Devlet işine baksın. Devlet devletliğini yapsın. Cemaat de cemaatliğini. Türkiye’de cemaatler sivil toplum örgütü gibi, herkes bir yere bağlıdır. Şimdi bazı bakanlıklarda kadrolaştığımız yazılıyor, söyleniyor. Şimdi sizinle tanıştık. Bu durumda benim sizin gazetenizde kadrom mu oldu? İnsanın arkadaşının, dostunun olması kadro mu şimdi?

Evet... “İnsanın arkadaşının, dostunun olması kadro mu şimdi?” cümlesi son 20 yılın hatta son 40 yılın özeti! Mesele de bu “arkadaş-dost”!

Açık kaynaklardan okuyalım...

Tarih 30 Kasım 2020...
Kamu İhale Bülteni’nde yer alan bilgilere göre, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü 5 Kasım tarihinde ‘sağlık tesisleri için 6 aylık sonuç karşılığı Covid-19 PCR testi hizmeti alımı’ adı altında bir ihale düzenledi.

Kamu İhale Kanunu’nun ‘pazarlık’ usulüne izin veren 21/b maddesi uyarınca yapılan ihale sonucunda, yedi büyük kamu hastanesinde testlerin 1 Ocak-30 Haziran tarihlerini kapsayan altı ay boyunca 144 milyon TL’ye Techno Health Laboratuar ile Gen Era Diagnostik Sağlık Hizmetleri Şirketi’ne yaptırılması yönünde sözleşme imzalandı. Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yer alan bilgilere göre, milyonlarca liralık ihalenin verildiği iki şirketten biri olan Techno Health Laboratuar Şirketi’nin sahibi Menzil’e yakın bir isim!

Açık kaynaklardan devam edelim...

Tarih 11 Eylül 2021...

Ankara İl Sağlık Müdürlüğü, Etlik Zübeyde Hanım Hastanesi’nin laboratuvar işlerini Menzil Cemaati ile bağlantılı Techno Health Şirketi’ne verdi. Müdürlüğün kasasından şirkete sadece bu yıl 8.2 milyon TL ödendi. (Birgün Gazetesi/İsmail Arı)

İhalede gerçekten usulsüzlük yoksa sorun yok! Sorun nerede mi?

Trabzon’a sır ziyaret!


29 Ekim 2019’da yazdım, bir kez daha yazıyorum: 1995 yılında ABD’nin Ankara Büyükelçisi Marc Grossman ve Menzil’in önde gelen isimlerinin beraber Trabzon ve Rize’ye gittikleri, incelemelerde bulundukları öne sürüldü. Ne mi incelediler? O dönemde planlanan ve sonrasında Türkiye’nin gündemine oturan ‘Ilımlı İslam’ ve Anadolu’nun İslam’ı yaşayış biçimi olabilir mi? Trabzon’a giden Menzil’in önde gelenlerine şoförlük yapan kişinin de Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden ‘milliyetçi’ bir öğrenci olduğu kaydedildi. Emin A. ismindeki şahsın ziyaret sonrası büyükelçilik tarafından ABD’ye götürüldüğü ve ‘devşirildiği’ de notlar arasında. Emin A.’nın şu anda Balkan ülkelerinde olduğu ifade edildi... Devlet kayıtlarında yer alan bu bilgiler üzerine ne yapıldı?

Sorun nerede mi? ABD’nin, Batı’nın “sivil toplum” dediği yapılarla olan ilişkisinde! Kulluk düzeninin savunulmasında!

4 Ağustos 2016’da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Olağanüstü Din Şurası’nda, Fetullahçıları şöyle anlatmıştı ve özeleştiri yapmıştı: “Hatta Allah dedikleri için müsamaha gösterdik.

Dedik ki ‘Bir ortak yanımız var.’ Ama inanın bana aynı menzile giden farklı yollardan biri olarak gördüğümüz bu yapının aslında bambaşka niyetlerin, sinsi hesapların aleti, aracı, örtüsü olduğunu uzun süre görmedik, göremedik...”

Sorun, “Aynı menzile giden farklı yollar” cümlesinde!

Ali Bardakoğlu’nu dinleyin!


Tarih 9 Ağustos 2018...

CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, tarikat ve cemaatlerin ekonomik ve siyasi nüfuzlarının Meclis’te kurulacak bir komisyon eliyle araştırılması için önerge verdi: “Cemaat ve tarikatlar ekonomik güç olmaya başlamış... Bu güçleri geçmiş yıllara nazaran siyasette de daha etkin olmalarına yol açmıştır. Bu yapılar zamanla yöntemlerini ‘tarikat-ticaret-siyaset’ üçgeninde devam ettirerek, toplumun farklı kesimlerine de ulaşmaya başlamıştır. Diyanet İşleri Eski Başkanı Ali Bardakoğlu, gelinen noktayı, ‘Günümüzde tarikatlar, din üzerinden din ticareti yapan, din üzerinden kazanan ve dünyaya yatıran bir ekonomik geliri, siyasi manevraları önemseyen dünyevileşmenin tam göbeğinde bir oluşuma dönüşmüştür. Günümüzdeki tarikatları İslam düşüncesinin ve ahlakının temsilcisi saymak İslam’a haksızlıktır’ diyerek tüm açıklığıyla ifade etmiştir.”

Bitmedi...

CHP’nin komisyon kurulmasındaki ısrarı önemli: “... Bir tarikat sağlık, başka bir tarikat eğitim, bir diğeri basın yayın alanında ekonomik güç olmaya başlarken, devlette de hızla kadrolaşmayı ihmal etmemişlerdir. Müritleri, ekonomik büyüklükleri ve siyasi etkileri geniş toplum kesimleri için merak konusu olan tarikat ve cemaatlerin neler yapabilecekleri 15 Temmuz Darbe Girişimi’nde ortaya çıkmıştır.  Menzil tarikatı da bu yapılar arasında son dönemde en etkin olanlardandır.

Söz konusu tarikat, günümüzde başta sağlık sektörü olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde geniş ticari faaliyetler yürüten bir yapıya dönüşmüştür.”

Komisyon teklifi reddedildi! 

Bugün yine Menzil’e yakın bir şirkete verilen ihaleyi konuşuyoruz.

Daha çok konuşuruz