Ligde son 4 haftadır süren 'Trabzonspor şampiyonluğunu ne zaman alacak?' sorunsalı nihayet bitti. Lider gerekli 4 puanın 3'ünü Adana'da alınca sandıklardaki son bayraklar da çıktı güneşe. Kıştan beri, şehir şehir, cadde cadde, sokak sokak çoğalan o bayraklardan geriye son 1 tane kaldı. İstanbul Boğazı'na hiç asılmayan o bayrak...

Bir şehrin yıllardır hayalini kurduğu o en büyük bayrak 1 puana asılacak. Türkiye'de 38 yıl sonra ilk kez 81 ilin tamamında şampiyonluk kutlanacak.

Yaşı neredeyse 40'a varmış bu insanların dinlemekle yetindiği efsane hikayeler bitti. Onların çocuklarına anlatacağı çok daha havalı bir hikayeleri var artık. Keşke Eren de görebilseydi...

GÜRÜLTÜSÜ TÜM SEZONDAN ÇOK OLDU


Kazım'ın 'en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramanı' geri döndü. 32 hafta liderin değişmediği ligde futbol merkez çoğunluğunun kolay kolay kabul edemeyeceği bir puan farkıyla vuslat son buluyor. Dolayısıyla Trabzonspor'un bu galibiyetinin gürültüsü tüm sezondan çok daha fazla oldu. Nedeni 'acaba' diyenlerin 'geçmiş olsun'a dönüşleridir.

Ligi baştan sona oyunuyla domine eden bir takımın kalan 4 puanı alamayacağını söylemek algının ötesine geçemedi. Trabzonspor sonuna kadar hak ettiği işi bitirdi. Yarış ümidi bile verilmeyen sezonda aksini söylemek, hatta ötesine geçip 34 haftayı bir penaltı pozisyonuna sığdırarak karalamak art niyetliliktir. Fazlasını konuşmak da zaman kaybıdır.

Trabzonspor yol ayrımlarıyla dolu hayatta yolunu birleştirdiği Abdullah Avcı'nın Aralık'ta odasına astığı boş şampiyonluk çerçevesinin hayaliyle gülümsüyor.