Sevgili okurlarım, birkaç günden bu yana Habertürk isimli televizyon kanalında yıllardan beri sergilenen rezillikleri bizim medyadan izliyoruz. Bazıları inanmasa bile şunu herkes bilsin ki bu haberlerin çoğu doğru ve inanılır!

Size şunu açıkça söyleyeyim, bu ahlaksızlık furyasında ilk sıraları bazı televizyon kanallarıyla birlikte diziler alıyor.

Oralarda sahneye çıkıp boy göstermek isteyen, umudunu ve şöhret olma arzusunu birtakım yöneticilere, yönetmen ve diğer üst düzey yetkililerine bağlamış olan nice kadınlar, nice genç kızlar var.

Burada hemen belirteyim, o alanlarda rol kapmayı hakkıyla ve alın teriyle başarmış olan pek çok namuslu, iffetli kadınlarımız var...

Ve yukarıda söylediklerim elbette onlar için geçerli değildir.

★★★

Son Habertürk olayı ortalığı, özellikle de bizim medya sektörünü sarsmış görünüyor. Ama aldanmayalım, biz balık hafızalı bir toplumuz.

Önce bağırıp çağırırız, büyük tepki veririz ama olanı biteni kısa bir süre sonra unuturuz.

O kanalda bu işlere bulaşmış olan o masum yüzlü çocuğu ben de arada sırada izlerdim. Tam bir iktidar yandaşı idi.

Meğer ne işlere bulaşmış!

Uyuşturucu, toplu seks...

İstanbul’un en baba sitelerinde kiralanan ve fuhuş merkezine dönüşen süper lüks daireler...

Çevresinde Saray’da üst düzey mevki sahibi olan birileri...

Şöhret olma arzusuyla yanıp tutuşan kadınlar.

Kimsenin özel yaşamına karışma hakkına sahip değiliz.

Ama bu işler özel yaşam kavramını çoktan geride bıraktı, Türkiye’yi sarsacak boyutlara geldi.

★★★

Masum yüzlü arkadaş dahil bazılarının uyuşturucu kullandığı Adli Tıp raporlarıyla kanıtlandığı için bunları rahatça söylüyorum...

Ve toplu seks iddiaları...

Olayın özünde şu yatıyor:

Bu uygulamalar sonrasında uyuşturucu kullanan ve masum yüzlünün yatağına giren kadınlara atılan yem var... Bazı kadınlar sırf ekrana çıkabilmek ya da dizilerde ve filmlerde rol kapabilmek için bu tezgaha bilerek giriyor.

Üstelik işin içinde çok büyük parasal kazançlar da var.

Bazen ekranlarda o ‘güzel’ spikerleri, o ‘güzel’ sunucuları izliyoruz!

Beden yapılarını artık ezberledik.

İğnelerle şişirilmiş dolgun dudaklar.

Estetik ameliyatlarda düzeltilmiş suratlar ve göğüsler...

Mini etekler ve dolgun kalçalar...

Bunların her vücut kıvrımını artık hepimiz ezberlemedik mi!                       

★★★

Uygulanan kurallar zaten açık.

“Benimle yatmayı kabul edersen yükselirsin. Yükselince çok büyük paralar kazanırsın. Tercih senin! İstemiyorsan git başka kapılara!”

Kadın zaten olacakların farkında.

Kendisinden ne istenirse yapmaya hazır.

Ama bu işin suçlusu sadece o üst düzey makam sahibi erkekler değil.

Bence asıl mekanizmayı bildiği halde suçlu olanlara göz yuman medya patronlarıyla birlikte en üst düzey yöneticiler... Çünkü bazen bu furyada onlar da rol kapıyor, Onların payına da bazı güzel kadınlar düşüyor.  

Keşke mümkün olsa da bildiğim isimlerin bazılarını açıklayabilsem!

Peki ama bu toplumsal çürüme sadece dizi sektöründe ya da televizyon kanallarında mı geçerli oluyor?

Hayır, toplumun bütün kesimlerinde var.

Bürokraside, iş hayatında, okullarda, siyasette ve hatta Meclis lokantasında bile bu rezalet karşımıza çıkıyor.

Bunlar açığa çıkanlar, bir de çıkmayanları düşünün.

★★★

İşin ilginç yanı bu toplumsal yozlaşma bizim ‘muhafazakâr’ dediğimiz ve öyle bildiğimiz kesimleri de sarmalamış.

Ekranlarda bazen kadın, yemek, magazin programlarını izliyorum, olanlar karşısında gerçekten şaşırıyorum. Meğer bizim yeterince tanımadığımız o tutucu kesimlerde neler oluyormuş neler!

Bir şeyi lütfen iyi bilelim...

Memleketimizi, insanlarımızı ve toplumumuzu bu hallere düşüren tek bir sorumlu var...

23 yıldan beri iktidarda olan AKP başımıza bu çürümeyi açtı. İnsanımızın ahlâk yapısını uyguladığı çarpık ekonomik ve sosyal politikalarla bozdu.

Bu gidişi bozmak gelecekteki iktidarlar için çok zor olacak.