Türkiye’nin gündemini artık CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tayin ediyor.
İktidar istediği kadar “Bay Kemal” diye küçümsemeye çalışsın, o sağlam adımlarla yoluna devam ediyor.
Son dönemde neler neler yapmadı ki?
Bayram ikramiyeleri, asgari ücrete zam, emekli maaşlarının arttırılması, polis, öğretmen ve sağlıkçılar için 3600 ek gösterge talebinin yerine getirilip, kapsamının genişletilmesi gibi halkın lehine olan daha birçok sorun, Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirmesiyle oluşan kamuoyu baskısı sonucu gerçekleşti.
★★★
Son olarak Kılıçdaroğlu’nun öğrencilere seslenerek “Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) faizlerini ödemeyin” diye çağrıda bulunması olay oldu. KYK’ya kredi borcu olan öğrencilerin soyguna benzeyen tefeci faizi kaldırıldı, gençler rahat bir nefes aldı.
Eziyet haline gelen KYK borcu faizlerinin kaldırılması kararını tabii ki, yetkili kişi olan Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi ama... Binlerce genç “Teşekkürler Kılıçdaroğlu” diye şükran mesajları göndermeye devam ediyor.
Bu konuda bana da gelen mesajların haddi hesabı yok.
Bu ne demek oluyor?
Gerçek olan şu ki, millet artık doğruları görüyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, geniş kesimlerin dertlerine çare bulunması için yaptığı ısrarlı çağrılar sonuç verdikçe vatandaşlar:
“O ne dediyse, iktidar (istemese de) yapmak zorunda kalıyor” diyorlar.
★★★
Şimdi sırada EYT’liler (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) var.
Binlerce kişinin uğradığı bu haksızlığı da sanırım Kılıçdaroğlu bitirecek. Onun bu sorunu da çözeceğine dair sinyaller geliyor.
Bakalım iktidar ne yapacak? Aslan payını Kılıçdaroğlu’na kaptırmamak için Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın, zulüm haline gelen sorununu çözecek mi?
Ülkeyi kim kurtarır?
Gülmek mi lâzım, ağlamak mı?
Bir kısım iktidar yanlısı kişi (bunlara okurlarım diyemiyorum, çünkü iktidar yandaşı hiç kimse benim okurum olamaz) bana sert mesajlar yollayarak:
“Yahu sen ne diyorsun? Bu ülkeyi yine AKP kurtaracak. Evet, ekonomi bozuldu, devletin çarkı kırıldı ama bunu yine biz tamir ederiz. AKP’den başka hiç kimse enflasyonu durduramaz, ekonomiyi kurtaramaz. Bunu böyle bilin” diyor.
Şuna bakar mısınız? AKP’liler bile kötü gidişi kabul ediyor ama “Yine biz düzeltiriz” diyorlar.
Hayal görüyorlar tabii...
Kurtaracak beceride olsalar, tüm ülkede dengeleri böylesine bozarlar mıydı?
★★★
AKP kadrosundaki yüzlerce nitelikli eleman “Gerçekleri söylüyor” ya da “Söz dinlemiyor” diye tasfiye edildi. Böylece, ehil olmayan eller, koca ülkeyi bu duruma düşürdü.
Bozulan, güç kaybeden, vatandaştan çok kendi çıkarını düşünen siyasi bir kadronun Türkiye’yi bu krizden çıkartması mümkün değildir.
Böyle bir şeyi ummak “Ay’a dört şeritli otoyol” yapmaktan daha saçma bir hayal olur!
Her söz boşa gittikten sonra bu milletten biraz daha sabır istemek ayıp değil midir beyler?
TEBESSÜM
Kulaklarını nasıl yaktı?
Temel, iki kulağı yanmış bir şekilde hastaneye kaldırılır.
Onu gören doktorlar şaşırır. O sırada başhekim de gelir, hayretle “Nasıl oldu bu iş?” diye sorar.
Temel “Önemli bir haber bekleydum. Ütü yaparken telefon çaldı. Dalgınlıkla kızgın ütüyü kulağıma götürdum” diye anlatır.
Başhekim tekrar sorar:
“Peki, öbür kulağını nasıl yaktın?”
“Oni da, acele ambulans çağırayım derken...”
GÜNÜN SÖZÜ
Adalet olmayan yerlerde, ilkellik ve zulüm olur!
