Deprem Kriz Masası, deprem bölgesindeki bulaşıcı hastalıklarla ilgili bilgileri kamuoyu ile paylaştı. TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı Dr. Gamze Varol, deprem bölgelerinde bulaşıcı hastalıklar açısından en riskli döneme girildiğini kaydederken şimdiye dek alınan önlemlerin yetersiz olduğunun altını çizdi.

Bölgenin özgül durumuna da değinen Varol, barınma ve beslenme koşullarıyla birlikte düşünüldüğünde bağışıklama hizmetlerinin aksamasının özellikle beş yaş altı çocuklarda kızamık salgının ve çocuk zatürrelerinin ortaya çıkmasına neden olabileceğini kaydetti.

Ortak yaşam alanlarının güvensiz olmasının solunum yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığını artıracağını vurguladı.

“GÜVENLİ İÇME SUYU DAĞITIMI SAĞLANAMADI”

TTB Halk Sağlığı Kolu Yürütme Kurulu üyesi Dr. Ahmet Soysal ise bölgede herhangi bir temel çevre sağlığı hizmeti verilmediğini, güvenli içme suyu dağıtımının şimdiye dek sağlanmış olması gerektiğini belirtirken, içme ve kullanma suyu dağıtımının bir an önce gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Soysal, afet bölgesinde yurttaşların tuvalet ve banyo ihtiyaçlarını karşılayamadığını, bunun salgın hastalık tehdidini artırdığını söyledi.

Bölgeye iletilen yardımların dağıtımındaki organizasyon eksikliklerine de değinen Soysal, bu yardımların çöpe dönüştüğünü ifade ederek, nitelikli gıdanın bölgeye sevkindeki en önemli engelin bölgedeki elektrik kesintileri olduğunu, elektrik sorununun da bir an önce çözülmesi gerektiğini belirtti.



“SU, BANYO VE TEMİZ TUVALET YOK”


TTB, Adıyaman Merkez’deki Eğriçay Parkı’nda AFAD tarafından kurulan bin 500 kişilik çadır kentin, eksiklikleri, yerleşim biçimi itibarıyla yangınlara ve bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkardığı açıklamasını yaptı.

Açıklamada, çadır kent yerleşim kurallarının belli olduğu, AFAD’ın da bunları bilmesi gerektiği hatırlatıldı.

TTB’nin, çadır kent ile ilgili öneri ve uyarıları şöyle:

*Çadırlar arası mesafe 1 metreden daha azdır ve soba boruları birbirine bakmaktadır. Bu haliyle yangın riski çok yüksektir.

*Çadır kentte su, banyo ve temiz tuvalet yoktur. Bu haliyle bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkma ve yaygınlaşma riski çok yüksektir.

* Her bin kişi için 3-4 hektar alan ayrılmalı. Çadırlar arasında en az 8 metre, çadırlar ile yol arasında en az 2 metre, yollar 10 metre genişliğinde olmalı. Her çadır için 3,5 metrekare oturma alanı ayrılmalı.

*Çadırlardan en az 30, en fazla 50 metre uzaklıkta, ortalama 25 kişiye bir kabin düşecek sayıda tuvalet kurulmalı, tuvaletler için lağım sistemi veya yeterli büyüklükte tuvalet çukuru açılmalı.

*Tuvaletler, el yıkama musluklarına 100 metreden uzak olmamalı. Kabin yerleşimlerinde kadın-erkek farklılığı ve kadınların güvenliği göz önünde bulundurulmalı. Tuvaletler, günlük 100 kişinin kullanabileceği düşünülerek hazırlanmalı.