Sevgili okuyucularım, 24 Kasım günü sadece Türkiye değil, dünya önemli bir haberle sarsıldı.
Hava sahamıza girdiği iddia edilen bir Rus uçağını düşürmüştük. İddia edilen diyorum çünkü olayın aslı henüz bilinmiyor. Tecavüz konusunda Türkiye ısrar ediyor, Rusya ise inkar ediyor.
Şimdi sonraki olaylara bir göz atalım, bu süreçte küçük düşüp düşmediğimizi görelim.
Uçakta iki Rus pilot vardı. Uçak vurulunca ikisi de paraşütle atladı. Düştükleri yer Suriye toprağı idi ve pilotlar paraşütlerle inerken kameralar uzaktan çekim yapıyordu. Her şey bir anlamda gözlerimizin önünde oldu!
Türkmen olduğu iddia edilen birileri yere inen pilotun başına üşüştüler. Bu üzücü sahneleri de ekranlardan izlemek zorunda kaldık.
Pilotun o sırada ölmüş olup olmadığı bilinmiyor. Acaba ağır yaralı mıydı, o da bilinmiyor.
Ancak o görüntüler belleklere yerleşti.

* * *

Paraşütle yere inmekte olan iki pilota havada iken ateş açılıyor ve pilotlar keklik gibi avlanıyor.
Hem insanlık suçu, hem de uluslararası savaş kurallarına ters düşen çirkin bir olay.
- Yere düşen pilotun başına üşüşen birileri Arapça bağırıp çağırıyor, tekbir getiriyor. Türkçe konuşmayan, ya da konuşamayan bu güruh nasıl Türkmen’dir, anlamak mümkün değil.
- Birkaç kişi muhtemelen ölmüş olan pilotun üzerine ayaklarını koyup aslan avcıları gibi poz veriyor, çekim yaptırıyor.
- Diğer pilotun sağ kurtulduğu ve Suriye devletinin eline geçtiği bir süre sonra anlaşılıyor. O pilot Rusya’ya teslim ediliyor.
- Rusya bu olaya büyük tepki gösteriyor. Putin “Türkiye bizi sırtımızdan hançerledi” diyor.

* * *

- Öldürülen pilotun cesedi günler sonra MİT’in aracı olmasıyla Türkmenlerin elinden alınıyor ve Türkiye’ye getiriliyor.
İşin bundan sonraki aşamaları epeyce ilginç!..Rusya ciddi tavır koyunca Tayyip alttan almaya başlıyor:
- “Biz uçağa ateş ettiğimizde hangi ülkeye ait olduğunu bilmiyorduk!..Rus uçağı olduğunu bilseydik farklı olurdu. “
Kim bilir, belki de Brezilya uçağı olduğunu zannettiler!
Rusya bunu da elbette yemiyor...
Ama alttan alma süreci devam ediyor. Bu kez Tayyip çağrıda bulunuyor:
“Sayın Putin’le Paris’te yapılacak İklim Zirvesi toplantısında bir araya gelip konuşalım.”
Israrla randevu istiyor...
Rusya bunu da yemiyor ve bu isteği elinin tersiyle itiyor.
Tayyip, Putin tarafından reddediliyor.

* * *

İşin sonrası daha da ilginç. Rusya’ya nasıl yağ çekip yumuşatacağımızı artık şaşırmış durumda idik.
Olayın hemen ardından başlatılan efelenme, babalanma, dayılanma, posta koyma süreci kısa zamanda bitmişti...
Ve özür dilemeye az kalmıştı...
- Rus pilotun cenazesi Suriye’den Hatay’a getiriliyor. Kilisede düzenlenen törende Ortodoks din adamları tarafından ayin yapılıyor.
- Sonrasında cenaze TSK’nın bir uçağı ile ve askeri törenle Ankara’ya getiriliyor. Tabuta Rus bayrağı örtülü...
- Sınırımızı aştığı iddia edilen pilot için bu kez Ankara’da askeri tören düzenleniyor. Generaller ve subaylar selam duruyor, resmi çelenkler cenaze ile birlikte Mehmetçik tarafından taşınıyor. Şehit cenazesi gibi... Tek eksiği bando.
- Rusya’yı daha fazla kızdırmaktan korkup gönlünü almaya çalışan hükümet Rusya’ya öneride bulunuyor:
“Cenazeyi Rusya’ya kadar bizim askeri uçağımız getirsin.”
Rusya bunu da reddediyor, tabut Ankara’dan Rus askeri uçağı ile götürülüyor.
Bizimkilerin bütün amacı Putin’i yağlayıp yumuşatmak ve Rusya tarafından alınan sert önlemlerden geri adım atılmasını sağlamak.
Tayyip, Paris’e gidiyor, Putin’le görüşmek için beklerken yine kabul edilmiyor... Türkiye bir kez daha küçük düşürülüyor.

* * *

Düşürdüğümüz Rus uçağı sonrasında olanlar çok özetle böyle.
Uçağın hangi ülkeye ait olduğunu bilemediğimizi açıkladık, yoksa düşürmezdik dedik, yalvar yakar olduk, alttan alıp neredeyse özür dileme aşamasına geldik...
Ve Tayyip, Putin’den beklediği randevuyu alamadı.
İster beğenelim ister beğenmeyelim, Rusya bir dünya devi.
Türkiye’ye karşı bir sürü önlem aldı, bizi zor duruma düşürdü.
Üstelik bundan sonra neler olacağını bilen yok.
Bizimkiler ise “Aman Putin etme eyleme, gel dost olalım” demeye başladılar.
Türk kamuoyuna “Dünya lideri (!)” olarak tanıtılmak istenen Tayyip gördü ki, dünyada başka, daha güçlü ve tutarlı liderler var.
O yüzden olay sonrasında Obama ile NATO’ya sığınmak zorunda kaldı.
Şimdi bir kişi çıksın ortaya ve Rus uçağı krizinden başarılı çıktığımızı, onurumuzu koruduğumuzu söylesin bakalım!